Narsist İle Yaşamak
İlişkiler, bizi hem büyüten hem de çok zorlayan alanlardan biri. Bir ilişkide sevgi, güven ve saygı kadar denge de önemlidir. Fakat bazı ilişkilerde bu denge bir türlü kurulamaz. Karşınızdaki kişi sizi sürekli eleştiriyor, empati kurmuyor, duygularınızı küçümsüyor ve hep kendini öne çıkarıyorsa, bu durum narsistik özellikler ile açıklanabilir. Bunları yaşıyorsanız, üzgünüm narsistik özellikleri olan biri var karşınızda.
Narsist biriyle iletişim kurmak; duygusal olarak karmaşık, yorucu ama aynı zamanda öğretici bir süreçtir. Çünkü bu tür ilişkiler, yalnızca karşınızdaki kişiyi değil, sizin kendi sınırlarınızı, benlik algınızı ve sevgi anlayışınızı da test eder.
Bu yazıda, narsist biriyle iletişimde kendi duygularınızı korurken bu ilişkilerde nasıl bir farkındalık geliştirebileceğinizi paylaşacağım.
1. Narsist Kişiliği Anlamak: Güç Maskesinin Altındaki Kırılganlık
Narsist bireyler genellikle dışarıdan son derece özgüvenli, başarılı, hatta etkileyici görünürler. Ancak bu güçlü imajın altında çoğu zaman derin bir kırılganlık, onaylanma ihtiyacı ve sevilmeme korkusu yatar. Bu kişiler, kendi içsel boşluklarını hissetmemek için dış dünyadan sürekli takdir, hayranlık ve ilgi beklerler. Bu yüzden narsistik davranışlar çoğu zaman bir savunma biçimidir.
Kişi, incinmemek için üstünlük rolüne sığınır; reddedilmemek için kontrol etmeye çalışır. Eğer bir narsist ile yakın bir ilişki içindeyseniz, çoğu zaman onun soğuk, mesafeli ya da baskın tavırlarının altında bu görünmez kırılganlığı sezersiniz. Ama ne yazık ki bu farkındalık, ilişkiyi kolaylaştırmaz — çünkü bu kişiler kendi savunma duvarlarını bırakmakta zorlanırlar.
Onları anlamaya çalışmak değerlidir, fakat bu anlama çabası sizi duygusal olarak tüketiyorsa, orada durmak gerekir. Anlamak, kendini feda etmek anlamına gelmez.
2. İlişkide Duygusal Dengeyi Korumak: Kimin Hikâyesinde Yaşıyorsunuz?
Narsistik ilişkilerde en sık yaşanan durumlardan biri, karşı tarafın duygusal alanınızı işgal etmesidir. Kendinizi sürekli açıklarken, özür dilerken ya da “ben mi abartıyorum?” diye düşünürken bulabilirsiniz. Zamanla kendi duygularınızdan, ihtiyaçlarınızdan uzaklaşırsınız.
Karşınızdaki kişinin duygularını anlamaya çalışmak kadar, kendi iç sesinizi duymak da önemlidir. Ne hissettiğinizi, neye ihtiyaç duyduğunuzu, neye tahammül edemediğinizi fark etmek, ilişkideki dengenin yeniden kurulmasını sağlayabilir.
Manipülatif partneriniz, sizi kendi hikâyesine çekmek ister. Ama siz onun hikâyesine dahil olmak yerine kendi hikâyenizde kalmalısınız.
3. Sınır Koymak: “Hayır” Demek Kendine Saygıdır
Narsist bireyler, sınırları zorlamayı severler. Siz ne kadar verici olursanız, o kadar fazlasını isterler. Bu nedenle “hayır” diyebilmek, narsist biriyle ilişkide en güçlü koruyucu beceridir.
Sınır koymak, karşı tarafı cezalandırmak değildir. Tam tersine, kendi duygusal alanınıza sahip çıkmaktır. Ne kadar verip nerede duracağınızı bilmek, duygusal sağlığınız için gereklidir.
Kimi zaman sınır koyduğunuzda suçluluk hissedebilirsiniz. Çünkü narsist kişi, sizi “bencil” ya da “soğuk” olmakla suçlayabilir. Ama unutmayın:Sınır koymak, sevmediğinizden değil; kendinizi sevdiğinizden yapılır.
4. Manipülasyon Döngüsünü Fark Etmek: Suçluluk Tuzaklarına Dikkat
Narsist kişiler genellikle duygusal manipülasyon konusunda oldukça ustadır. Eleştirildiklerinde öfkelenir, hata yaptıklarında inkâr eder, hatta bazen kurban rolüne girerler. Bu durum sizi sürekli bir suçluluk döngüsüne sürükleyebilir.
Örneğin, “Sen çok hassassın”, “Ben sadece seni daha iyi yapmaya çalışıyorum”, “Asıl beni sen anlamıyorsun” gibi ifadeler, fark etmeden üzerinizde kontrol kurma yöntemleridir. Zamanla kendinizi onun onayına bağımlı hale getirir, değer duygunuzu dışsal bir kaynağa teslim edersiniz.
Bu noktada en güçlü farkındalık şudur: Onun duygularını düzeltmek sizin sorumluluğunuz değildir. Bir narsist, kendi içsel boşluğunu ancak kendisiyle yüzleşerek doldurabilir. Manipülasyonun farkına vardığınızda, artık o oyunun parçası olmamayı seçebilirsiniz. Ama bu her zaman kolay olmayabilir.
5. Duygularınızı Bastırmayın: Sessizlik Bir Çözüm Değil
Manipülatif bir partner ile yaşarken, çoğu kişi sessiz kalmayı bir savunma biçimi haline getirir. Çünkü duygularını ifade ettiğinde alay edilmekten, küçümsenmekten ya da tartışmadan kaçınmak ister. Hayır. Onlar sizin duygularınız ve çok değerliler.
Ancak duygular bastırıldığında kaybolmaz; yalnızca içe döner ve zamanla öfke, değersizlik ya da yorgunluk olarak geri döner.
Bu nedenle, duygularınızı ifade etmekten korkmayın. Bu da kolay olmayabilir sizin için. “Sen hep böylesin” yerine, “Böyle olduğunda kendimi dışlanmış hissediyorum” demek, daha sağlıklı olabilir. Duygularımızı ben dili ile ifade etmek en sağlıklı olandır ama elbette ben dili karşı tarafın kişiliğini tepkisini değiştirmeyebilir fakat size kendinizi ifade etmek iyi gelebilir.
Duygularınızı paylaşmak, bir zayıflık değil, kendinizle temas kurma biçimidir.
6. Gerçekçi Olmak
Narsistik özellikleri olan birinin değişmesi, çooook uzun bir içsel süreç gerektirir. Çoğu zaman bu kişiler, kendi davranışlarını problem olarak görmezler. Bu nedenle, onlardan hemen farkındalık göstermelerini beklemek sizi hayal kırıklığına uğratabilir.
Gerçekçilik, bu noktada duygusal sağlığınız için gereklidir. Karşınızdakini değiştiremeyebilirsiniz; ancak kendi tutumunuzu değiştirebilirsiniz. Onun tepkilerini değil, kendi sınırlarınızı ve seçimlerinizi kontrol edebilirsiniz.
Bazen sağlıklı olan, bu partnerden uzaklaşmaktır. Sevgi, kendinizi kaybetmek anlamına gelmemelidir. Eğer bir ilişki sürekli olarak sizi yıpratıyor, değersiz hissettiriyor ve duygusal olarak tüketiyorsa, orada kalmak “sabır” değil, kendinden vazgeçmektir.
7. Profesyonel Destek Almak: Duygusal Yükü Tek Başına Taşımayın
Manipülatif biriyle yaşamak, zamanla kişinin kendilik algısını zedeler. Sürekli “ben mi problemim?” diye düşünmek, duygusal olarak yıpratıcıdır.
Bu noktada profesyonel destek almak, hem ilişkinizin dinamiklerini anlamanıza hem de kendi duygularınızı yeniden yapılandırmanıza yardımcı olur. Terapi, sizi asla suçlamaz; kendinizi anlamanızı sağlar. Kendinizi yeniden duymayı, kendi ihtiyaçlarınızı fark etmeyi ve “ben kimim?” sorusuna daha net cevaplar bulmayı sağlar.
Bir uzmandan destek almak, yalnızca acınızı hafifletmez; aynı zamanda içsel gücünüzü hatırlatır. Bu süreçte yeniden denge kurmak, kendinizi yeniden sevmeniz mümkündür.
8. Sınırları Yeniden Yaratmak
Narsist biriyle iletişimde en büyük zorluk, kendi benliğinizi kaybetmektir. Zamanla “ben kimdim?” sorusu bile bulanıklaşabilir. Bu alanı yeniden hissetmek için, önce susmak değil, kendini duymak gerekir. Ne hissettiğinizi, neye ihtiyaç duyduğunuzu fark etmek, ilişkiden bağımsız olarak kendinizle yeniden temas kurmanızı sağlar.
Kimi zaman bir yürüyüş, bir dost sohbeti, ya da yalnız kalmak bile bu alanı canlandırabilir.
Kendinizi yeniden hissetmeye başladığınızda, artık manipülasyona açık olmanız zorlaşır. Çünkü artık siz kendinizi merkezinize almışsınızdır.
Kendini Seçmek Bencillik Değildir
Kendinizi korumak, sevgisiz olmak değildir. Bazen en sağlıklı sevgi biçimi, mesafe koymaktır.
Unutmayın: Gerçek sevgi, birini kurtarmak değil; kendi bütünlüğünü koruyarak sevmektir. Ve bu, ancak önce kendinizi seçtiğinizde mümkündür.
Klinik Psikolog Dolunay Zümrüt Çetin
📍 Şişli / Nişantaşı – İSTANBUL
🌐 nisantasipsikolog.com.tr
📷 @psikologdolunayzumrutcetin
Tel: 0 542 593 67 58


Bir yanıt yazın