Aldatma Psikolojisi: Aldatma İsteği Neden olur?
Aldatma psikolojisini hadi bugün birlikte inceleyelim. İlişkiler heyecan, tutku, aşk ve bağlılık gibi güçlü duygularla başlar. Ancak zamanla bu duygular farklılaşabilir. Her ilişkinin doğasında olan bu dönüşüm, çiftlerin ilişkiye dair beklentileriyle birlikte şekillenir. Duygular aynı kalmaz, değişir. Ancak bu değişimi kabul etmek ve ilişkinin doğasını bu bakış açısıyla ele almak çok da kolay değildir.
Aldatma, genellikle bir anda ortaya çıkan bir kriz gibi görünse de, aslında çoğu zaman çok daha önce başlayan içsel bir sürecin dışa vurumudur. Bu yazıda, aldatma neden olur, aldatma bir ilişkiyi nasıl etkiler, aldatma sonrası ne yapılmalı, gibi sorulara birlikte yanıt arayalım. Yazımızın ilişkilerde duygusal yorgunluk yaşayan bireyler için yol gösterici olmasını umut ediyoruz.
1. Aldatma Neden Olur?
Aldatma, çoğu zaman kişinin içsel bir boşluğu doldurma çabasıdır. Bu boşluk duygusal bir boşluktur. Kimi zaman yeterince görülmediğini, sevilmediğini hisseden bir kişi, başka birinde bu görülme ihtiyacını giderme arayışına girebilir.
Bu durum, ilişkideki diğer kişinin yetersiz olduğu anlamına gelmez, elbette. Daha çok, aldatan eşin kendi iç dünyasında çözümleyemediği bir duygusal duruma, işaret eder. Bir taraftan da ilişki bir sistemdir aslında, sistemde her davranışın bir anlamı vardır. Çiftler arasındaki her davranış birbirleri arasındaki ilişkiyi çift yönlü etkiler. Çocuklukta yaşanan duygusal ihmal, bağlanma problemleri ya da geçmiş ilişkilerden taşınan yükler, sadakatsizliği anlamak için bakmamız gereken yerlerdir. Ama altını çizmek isterim ki burda aldatmayı haklandırmak değil derdimiz, derdimiz aldatma davranışını analiz etmek.
2. İlişkideki Rollerin Ağırlığı
Günümüzde birçok ilişkide, partnerlerden biri ya da her ikisi birbirinden çok fazla şey bekliyor olabilir: En iyi arkadaş, mükemmel ebeveyn, tutkulu sevgili, anlayışlı dinleyici ve daha fazlası… Bu tür beklentiler, hem kişiye hem ilişkiye ağır bir yük bindirir.
Hiç kimse tüm bu rolleri aynı anda, kusursuz bir şekilde yerine getiremez. Bu beklentiler karşılanmadığında ise ilişkide bir şeylerin eksik olduğu düşüncesi oluşur. İşte bu “eksiklik hissi”, bazen kişiyi aldatma gibi bir çıkış yoluna yönlendirebilir.
Aslında karşılanmayan bir ihtiyaç vardır ama bu ihtiyaç her zaman partner tarafından karşılanabilir bir ihtiyaç da olmayabilir.
3. Aldatma Bir Anda Olmaz
Nasıl ki kimse bir sabah uyanıp aniden boşanma kararı vermiyorda, aldatma da bir anda gerçekleşmez. Bu süreç, çoğu zaman küçük sinyallerle başlar:
- İletişimde azalma
- Partnerden uzaklaşma
- Duygusal bağın zayıflaması
- Günlük hayatta monotonluk
- Kendini yalnız hissetme
Bu sinyaller zamanında fark edilip ele alınmadığında, ilişki içindeki sorunlar derinleşir. Aldatma ise bu sürecin yalnızca görünen yüzüdür. Asıl mesele, buzdağının altında kalan duygusal ihtiyaçların ele alınması gerekliliğidir. Açık bir iletişimle bu sorunların üzerine eğilmek gerekir.
4. Aldatma Sonrası Ne Yapmalı?
Aldatma, ilişkide yaşanan bir kırılmadır ve çoğu zaman güven duygusunun temelden sarsılmasına neden olur. Bu noktada danışanlarımızdan sıkça şu soruyu duyarız:
“Bireysel terapi mi almalıyım yoksa çift terapisine mi gitmeliyiz?”
Bu sorunun net bir cevabı yoktur çünkü her ilişkinin dinamiği farklıdır. Eğer taraflar ilişkiyi sürdürmek istiyorsa, çift terapisi uygun olabilir. Ancak bazı durumlarda özellikle aldatılan kişi için yaşanan travma çok derin olabilir. Bu gibi durumlarda bireysel terapi ile kişinin duygularını anlamlandırması gerekebilir.
Aldatma bir ilişki sorunudur. Bu nedenle, hem bireysel hem de çift olarak terapi desteği almak, ilişkinin sağlıklı bir şekilde yeniden yapılandırılmasını sağlayabilir.
5. Duygusal Travmalar ve Geçmişin İzleri
Aldatılmak, sadece o anki ilişkinin değil, kişinin geçmişte yaşadığı birçok olayın da yeniden canlanmasına neden olabilir. Bireyin çocukluk döneminde kurduğu bağlanma stilleri, ebeveyn ilişkileri ve geçmiş deneyimleri, bugün yaşadığı ilişkilere nasıl yaklaştığını belirler.
Eğer kişi çocukken duygusal olarak terk edilme, ihmal edilme ya da yeterince sevilmeme gibi duygularla baş etmişse; aldatma gibi bir olay, bu eski yaraların yeniden açılmasına neden olur. Bu nedenle terapi sürecinde sadece bugünkü olay değil, kişinin hayat hikâyesi de önemli bir yer tutar.
6. Psikanalitik Bakış Açısıyla Aldatma: Bilinçdışının Sinyalleri
Aldatma davranışını sadece güncel ilişki problemleriyle açıklamak yeterli olmaz. Aldatmanın kökenlerini çok daha derinlerde çoğu zaman bilinçdışı süreçlerde aramalıyız. Özellikle çocukluk dönemindeki bazı psikoseksüel gelişim evreleri, bireyin yetişkinlikteki ilişki biçimlerini ve cinselliğe yaklaşımını doğrudan etkiler. Aklından bu yazıyı okurken şunlar geçiyor olabilir: ‘’Ben aldatıldım bana ne onun bilinç dışından.’’ diyor olabilirsin. Çok haklısın, biz bu yazıda birlikte aldatmayı anlamaya çalışıyoruz. Aldatmaya hak veremiyoruz. Zaten aldatmanın hiçbir şekilde haklı bir yanı olamaz.
Ödipal ve Elektra Kompleksiyle Aldatma nasıl açıklanır?
Freud’un kuramına göre, çocuklar yaklaşık 3-6 yaş aralığında fallik döneme girer. Bu dönemde, çocuk ebeveynlerinden biriyle özdeşim kurar ve karşı cinsten ebeveynine karşı yoğun duygular geliştirir. Bu durum, erkek çocukta Ödipal kompleks, kız çocukta ise Elektra kompleksi olarak adlandırılır.
Bu çatışmalar sağlıklı şekilde çözümlenmezse, birey ilerleyen yaşlarda eşine karşı cinsel anlamda doyum sağlayamama, bağ kuramama veya tek eşli ilişkiyi sürdürememe gibi sorunlar yaşar. Özellikle cinselliğin çocuklukta “ayıp”, “yasak” ya da “tehlikeli” bir şey olarak öğrenilmesi, bireyin cinselliği “saygı duyduğu” eşiyle değil, daha değersiz ya da mesafeli gördüğü kişilerle yaşama eğilimini artırabilir.
Bu durum, ilişkilerde aldatmanın sadece bir ihanet değil, bireyin bilinçdışı çatışmalarının dışavurumu olarak düşünülmesine de işaret eder.
Bilinçdışını Tanımak İlişkinizi Dönüştürebilir
Psikanalitik yaklaşıma göre, aldatma sadece “yanlış bir tercih” değil; bireyin geçmişiyle ve iç dünyasıyla bağlantılı karmaşık duygusal bir süreçtir. Bu nedenle terapi, sadece davranışı değil, davranışın kökenini anlamaya odaklanır. Bilinçdışı motivasyonlar tanındıkça, bireyin hem kendini hem de ilişkisini daha sağlıklı bir zeminde yeniden inşa etmesi mümkün hale gelir.
Eğer siz de aldatma nedeniyle zorlayıcı bir ilişki deneyimi yaşıyorsanız ve bu durumun nedenlerini daha derinlemesine anlamak istiyorsanız, terapi süreci size hem içgörü hem de dönüşüm sunabilir.
Sonuç: Sadakatsizlik Bir Sebep Değil, Bir Sonuçtur
Aldatma bir ilişkinin sonu değil, ilişkide uzun süredir çözümlenmemiş bir problemin dışavurumudur.
Şefkatle Kalın.
Klinik psikolog Dolunay Zümrüt Çetin
Nişantaşı İstanbul
Bir yanıt yazın