Sevgilimin yanında sıkılıyorum, her şey rutin geliyor şeklinde bir şikayetin olabilir. Bu duyguyu psikolojik açıdan değerlendirmek, hem kişisel farkındalık hem de ilişki sağlığı açısından önemlidir.
1. Monotonluk
İlişkilerde baştaki heyecan zamanla yerini sıkılma hissine bırakabilir. Beyin, yeni ve bilinmeyen deneyimlere daha fazla dopamin salgılar; bu da "aşık olma" hissinin kimyasal temelini oluşturur. Zamanla bu uyarım azalır ve ilişkide bir “durağanlık” hissi başlayabilir. Bu sıkılmak anlamına gelmez; sadece ilişkinin başka bir evresine geçildiğinin göstergesidir.
2. İçsel Sıkıntıların İlişkiye Yansıtılması
Bazen ilişkide hissedilen sıkılma, aslında kişinin genel yaşam doyumsuzluğunun bir yansıması olabilir. İş, sosyal yaşam, kişisel hedeflerdeki tatminsizlik gibi faktörler ilişkiye olumsuz yansıyabilir.
3. Bağlanma Stili
Kaçınma bağlama stiline sahip kişiler ilişki derinleştikçe boğulma, özgürlük kaybı gibi düşüncelerle birleşerek kaygı atakları yaşayabilirler.
Bu aslında onların ilişkiyi terk etmek istedikleri anlamına gelmez, bu kişiler duygusal yakınlıktan kaçınma ihtiyacı içindedirler.
4. İlişkide Gelişim Alanlarının Tükenmesi
İlişkiler de tıpkı bireyler gibi gelişmeye ihtiyaç duyar. Ortak hedeflerin olmaması, paylaşımın azalması veya birlikte zaman geçirmenin hep aynı şekilde yaşanması bir süre sonra tatminsizlik yaratabilir.
Bir yanıt yazın